Türkiye’de sinema filmleri tamamen tanınırlık ve isim üzerine çekiliyor. Artık senaryoya bakan yok, özel bir tanınırlığınız var ya da belli bir alanda çok iyiyseniz bilhassa komedyenseniz her yazdığınız bir film yapılabilir. Evet, her yazdığınız… Az çok yazar olsa da tanınmayan biri gönderse yapımcıların çöp diyeceği bir hikaye ve kurulan dramatik yapı sizin şöhretiniz sayesinde koşulsuz onay alabilir.
Sert, yıpratıcı eleştirilere karşı olsam da Çok Aşk, Çok eleştirilmesi gereken ve sinema yazarlarının üzerine konuşması gereken bir iş.

ÇOK AŞK ÇOK KÖTÜ İŞ

Bu yapıda Hasan Can ve Büşra Pekin’in arasındaki olmayan bir uyum var. Hem hikâye olarak hem de ruhsal bir farklılık var. Cast için pek araştırma yapıldığını düşünmüyorum ama sanat tarafı Büşra Pekin’i biraz projeye hazırlayabilirdi. Yani iki karakter arasındaki aşka çocuklar bile inanmaz. O kadar sığ ve birbirlerinden uzak hikayeler…

Çok Aşk romantik komedi olarak karşımıza çıkıyor ancak komik değil. Romantik hiç değil… Filmde midyeci-otobüs sahnesi dışında güldüren bir sahneye şahit olamadığımı söyleyebilirim.
Muhalif yönüyle biraz sağa çakılmaya çalışılsa da bunlardan ziyade Recep İvedik’te bile duymadığınız birçok küfür filmin kimyasını net olarak yansıtıyor. Çok Aşk, beklentileri hiç karşılayamamış. Bu da Hasan Can için ikinci filmde sıkıntı oluşturabilir. Ancak bu tür çevrimiçi popüler karakterler ne yazsa çekilebilir de… Çünkü bu film bile 380 Bin kişi tarafından izlenmiş. Masraflar çıkmış, gerideki her şey kar olacak…

Türk sinemasının yaşayan efsanelerinden Uğur Yücel, filmde kendini fark ettiriyor ama maddi olarak ihtiyaç yoksa bu tür bir filmde oynamaya gerek var mı diye insan sormadan edemiyor. Fenomen filmlerine Eşkıya’nın Cumali’si çok büyük gelmiş.
Filmin taktik teknik tarafına bakmaya da pek gerek yok. Türükler için kurulan eklektik hikayeler Çok Aşk’ı çok gereksiz bir film yapmış.
@kayahasancan @konusanlarresmi @çokaşk hashtag#çokaşk hashtag#hasancan Netflix